Kız çocuklarının ergenliğe geçiş yaşı düşüyor



Hormonlu yiyecekler ve katkı maddeleri yüzünden kızların ergen olma yaşının 6’ya kadar düşebildiği belirtildi.

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, kadınlarda ergenliğe geçişin tamamen hormonlarla ilgili olduğunu söyledi.

Çocukların cinsel gelişimini etkileyen hormonların doğumdan sonra bir süre aktif olduğunu belirten Doç. Dr. Atabek, kısa süre içinde bu hormonların etkisini kaybettiğini ve belli bir yaşa kadar sessiz kaldığını bildirdi.

Zamanla bazı etkenlerle hormonların tekrar aktifleşmesiyle ergenlik dönemine geçişin başladığını belirten Doç. Dr. Atabek, şunları kaydetti:
“Bu dönemden sonra hormon düzeyleri artmaya başlar ve cinsel gelişim basamakları ilerler. Günümüzde, ergenliğe ilköğretim çağından önce girenlere de rastlanıyor. Özellikle hormonlu yiyecekler ve katkı maddeleri yüzünden kızların ergen olma yaşı 6’ya kadar düşebiliyor. Bu düşüşte meyve ve sebzelerde kullanılan hormonlar, uzun raf ömrü için tercih edilen katkı maddeleri kadar, plastik, tekstil, boya, yapıştırıcı, elektronik sanayide kullanılan kimyasallar, hava kirliliği gibi hormon bozucular da etkili.”

Hormonlu gıdalar ve katkı maddelerinin östrojenik etkiyi artırdığını ifade eden Doç. Dr. Atabek, “Bu etkiyle henüz oyun dünyası içinde olan çocuk regl olmaya başlıyor. Hormonlu yiyecek yüzünden 6 yaşında ergenliğe geçen kız çocuğu bana geldi. Bunun gibi birçok örnek var” dedi.

BOY UZAMASINA ENGEL OLUYOR
Erken yaşta reglin, boyun uzamasına engel olduğunu bildiren Doç. Dr. Atabek, şöyle devam etti:
“Gelecek nesillerin daha uzun olacağı söyleniyordu, ancak bu durum gidişatı tam tersine çevirecek. Özellikle genç kızların boyları gelecek yıllarda daha kısa olacak. Aynı etkiler nedeniyle sperm bozukluğu yüzünden erkeklerin de boy konusunda sorun yaşaması bekleniyor. Erken ergenlik psikososyal sorunlara yol açıyor. Düşünün, 6 yaşında regl, olan bir kız çocuğu, bu sorumluluğu nasıl üstlensin? Ayrıca ergenliğe erken geçiş nedeniyle henüz çok küçükken göğüsleri büyüyor. Taşıyamıyor, kamburluk ortaya çıkıyor. Bütün bunlar çocuğun sosyal hayattan, arkadaşlarından uzaklaşması anlamına geliyor.”

ERKEK ÇOCUKLARDA DA SORUNLARA YOL AÇIYOR
Doç. Dr. Atabek, çevresel etkilerin erkek çocuklarda da bazı sorunlara yol açtığını belirterek, şunları söyledi:
“Son yıllarda halk arasında ‘doğuştan sünnetli’ olarak bilinen üreme organında deformasyon da çok görülmeye başlandı. Hormonlu yiyeceklerle katkı maddeli gıdalarla beslenen, aşırı kirliliğe maruz kalan annelerin karnında bebeklerin etkilenmesi sonucu bu tür sorun görülüyor. Doğuştan sünnetli çocuklardaki sorun özel ameliyatla düzeltiliyor.”

Prematüre doğanlar daha nazlı oluyor



Norveçli bilim adamları, 22-27 hafta arasında doğan bebeklerin hastalanarak ölme riskinin, normal bebeklere oranla 5 kat fazla olduğunu saptadı.

Norveç’te yapılan araştırmada, vaktinden önce dünyaya gelenlerin çocukken ölme riskinin daha fazla olduğu, yetişkinliklerinde de üreme ihtimallerinin daha düşük olduğu belirlendi.

37 haftadan önce doğan bebeklerin, zamanında doğanlara kıyasla daha çok sağlık ve gelişme problemleriyle karşılaştığı biliniyordu. Ancak prematürelerin uzun dönemde karşılaştığı problemlerle ilgili pek fazla araştırma yapılmadı. ABD’li ve Norveçli bilim adamlarınca yapılan yeni araştırmada 60 bin 354 prematüre doğum incelendi.

Araştırmada çok erken doğanlarda (22 ila 27 hafta) 6 yaşına kadar ölüm oranının vaktinde doğanlara göre oğlanlarda 5 kat, kızlarda ise neredeyse 10 kat fazla olduğu belirlendi. 13 yaşına kadar olan dönemde ise bu oğlanların ölme riskinin normal doğanlara oranla 7 kattan fazla olduğu saptandı. Bu dönemde kızlar arasında ölüm riskinde artış olmadığı saptandı.

28 ila 32 haftada doğan erkek çocuklarının ölüm riskinin normal doğanlara oranla 2,5 kat daha fazla olduğu bildirildi. Bu grupta da kızlarda ölüm riskinde artış saptanmadı.

YAŞAMLARI ÜZERİNDEKİ ETKİ
Bu çocukların yaşamlarının da erken dünyaya gelmiş olmaktan etkilendiği belirtildi. Genel olarak bu çocukların ortaokulu bitirme ve ileride çocuk sahibi olma ihtimallerinin daha düşük olduğu ortaya çıktı.

Araştırma kapsamındakilerden erkeklerin yüzde 14’ü, kadınlarınsa yüzde 25’i çocuk sahibi olabildi. Normal doğanlarda ise bu oranların sırasıyla yüzde 50 ve 68 olduğu hatırlatıldı.

Bununla birlikte bilim adamları, prematüre bebek dünyaya getirenlerin illa kötü bir şey olacak diye endişe etmelerine mahal olmadığını bildirdi. Bilim adamları, araştırma kapsamındakilerin doğum tarihlerinin 1967’ye kadar gittiğini, dolayısıyla bu çocukların modern teknolojinden yararlanmadığını hatırlattı.

Bilim adamları yine de, “araştırmanın prematüre doğumun tahmin edilenden daha büyük bir problem olduğunu gösterdiğini” belirtti.