Hamile Kadina 'Mevsimlik' Oneriler



Sıcak hava anne adayları için risk. Peki nasıl korunmalı?

Hacettepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Aksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hamilelerin, sıcak havanın etkisiyle bazı sağlık sorunları ile karşılaşabileceklerini ifade ederek, giyim, spor ve beslenmeye yönelik önlemlerle, sıcak havanın olumsuz etkisinin azaltılabileceğini söyledi.

Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının yorgunluk, yüksek tansiyon, sırt ağrısı, varis, ayaklarda ödem ve ciltte güneş lekeleri gibi birçok sağlık problemine yol açabildiğini belirten Aksu, özellikle hamilelerin bundan çok etkilendiğini ifade etti. Aksu, "Sıcak havanın etkisiyle vücudun susuz kalması, rahimde kasılmalara, kasılmalar doğum sancılarına ve erken doğuma neden olabilir" uyarısında bulundu.

Aksu, gebelerin, enfeksiyonlara karşı direncinin diğer bireylere göre daha düşük olduğunu vurgulayarak, mantar, idrar yolu ve vajina enfeksiyonların da erken doğuma neden olabilecek sorunlar yaratabileceğine dikkati çekti. Sıcak havanın etkisiyle aşırı terleme, kızarıklık ve kaşıntının çeşitli mantar rahatsızlıklarına yol açabileceğini anlatan Aksu, gün içinde sık sık ılık duş alınmasının faydalı olacağını kaydetti.

"GÜNDE 8-10 BARDAK SU İÇİLMELİ"

Aksu, sıcak havalarda, her zamankinden daha fazla sıvı alınması, günde 8-10 bardak su içilmesi ve bunun yanı sıra taze meyve suları ile limonata gibi içeceklerin tüketilmesi gerektiğini belirterek, çay, kahve, kola gibi kafein içeren içeceklerden uzak durulmasını önerdi.

Hamilelerin, vücudun su ihtiyacını artıracağı ve tansiyonun yükselmesine neden olabileceği için tuzlu gıdalardan uzak durması, baharatlı yiyeceklerden ve az pişmiş etlerden kaçınmaları gerektiğini anlatan Aksu, "Kızartma türü yiyecekler tüketilmemeli, mümkün olduğunca haşlama yiyecekler yenmeli, bol sebze ve meyve tüketilmeli, karbonhidrat ağırlıklı besinlerden uzak durulmalı, sık sık ve az miktarlarda beslenilmeli" diye konuştu.

AÇIK RENK KIYAFETLER

Gebelerin güneşin zararlı etkilerinden korunmak için öğle saatlerinde kesinlikle dışarı çıkmamaları gerektiğini vurgulayan Aksu, çıkılmas halinde ise geniş şapka takılması ve vücudun açıkta kalan yerlerine yüksek faktörlü koruyucu krem sürülmesini tavsiye etti.

Hamilelerin, ter emilimini sağlayan açık renk, pamuklu, keten ve geniş kıyafetler giymesinin uygun olacağını belirten Aksu, sıcak havanın etkisiyle ayakların şişmemesi, nefes alabilmesi ve vücut dengesinin sağlanması için de ortopedik ve rahat ayakkabıların tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

Aksu, hava sıcaklığının olumsuz etkilerinden korunmak için hamilelere şu önerilerde bulundu: "Sıcaklığın en fazla olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamalı, sabah ya da güneşin etkisini kaybettiği saatlerde kısa
süreli güneşlenmeler yapılmalı.

Güneşlik altında dahi olsa sıcakta uzun süre kalınmamalı. Dışarı çıkarken geniş kenarlı şapka ve güneş gözlüğü takılmalı, yüksek faktörlü güneş koruyucu ürün kullanılmalı.


Ani tansiyon düşmeleri, aşırı terleme ve su kaybı, bayılmaya yol açabileceği için, vücuttaki su ve mineral kaybını önlemek amacıyla bol su ile birlikte az şekerli limonata, meyve ve maden suyu tüketilmeli, bacaklardaki ödemi gidermek için uzun süre ayakta durulmamalı ve aynı pozisyonda oturmaktan kaçınılmalı, Varis problemi olan hamileler, özel varis çorapları kullanmalı, Ağır ve fazla miktarda yemek yememeye özen gösterilmeli. Sebze, meyve
ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli, Aşırı sıcağın etkisiyle besin zehirlenmeleri ile karşılaşılmaması için açık yerlerde satılan gıdalar tüketilmemeli,

Kan dolaşımının rahat sağlanabilmesi ve ödemin oluşmaması için uzun uçak yolculuğu yapılmamalı. Özel araçla yapılacak yolculuklarda ise 2 saatte bir mola verilerek 10 dakika kadar yürünmeli."

"YÜZMEK, DOĞUMU KOLAYLAŞTIRIYOR"

Yüzmenin, karın kaslarını sıkıştırdığı için doğumu kolaylaştırdığını belirten Aksu, özel bir durum söz konusu olmadığı sürece anne adaylarına
bol bol yüzmelerini önerdi.

Aksu, hamilelerin çok sıkı olmayan bir mayo ile serbest ve sırt üstü stillerde yüzmesinin hem anneyi hem bebeği rahatlatacağını ve karın
kaslarını sıkılaştıracağını, koruyucu kremlerin de bebeğe zarar vermediğini ifade etti.

Keneyi Oldurmek Icin Eline Aldi, Kendi Oldü



Çorum’dan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle Ankara’ya sevk edilen genç, tedavi gördüğü hastanede öldü.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Çorum’un Sungurlu ilçesi Demirşeyh beldesinde Muhammed Büyükgüllü (15), önceki hafta köyde hayvan otlatırken, köpekte bulunan keneyi alarak eliyle ezdi.

Daha sonra ellerini yıkamayan Muhammed Büyükgüllü, 2 gün sonra ateşi çıkınca babası Salih Büyükgüllü’ye haber verdi. Babası tarafından Sungurlu Devlet Hastanesine getirilen genç, kan tahlilinin ardından Çorum Devlet Hastanesine sevk edildi.

Muhammed Büyükgüllü, Çorum’daki müdahalenin ardından Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle sevk edildiği Ankara Numune Hastanesinde dün akşam saatlerinde öldü.

Gencin ölümünün ardından Büyükgüllü’nün ailesi Ankara Numune Hastanesine çağrıldı. Burada aileden alınacak kan örneklerinin inceleneceği bildirildi. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığından bu yıl Çorum’da 6 kişi hayatını kaybetmişti.

Dikkat! Bu Yaglar Kanser Yapiyor



Defalarca kullanılan kızartma yağı kansere davetiye çıkarıyor..

Erciyes Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmed Kayacıer, Ege Üniversitesi (EÜ) İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu tarafından düzenlenen Uluslararası Gıda, Beslenme ve Kanser Sempozyumu'na katıldı.

Kızartmanın gıda endüstrisinde yaygın olarak kullanılan bir işleme tekniği olduğunu belirten Doç. Kayacıer, "Genel olarak kızartma işlemi, ürünün derin bir yağ içine daldırılması ve pişirilmesinden ibarettir. Bu süreçte temel amaç, hızlı pişirmenin yanında ürüne farklı bir lezzet kazandırmaktır. Kızartma esnasında ürünle yağ arasında ısı ve kütle transferleriyle bir dizi reaksiyon oluşumu sonucu, yağda çeşitli fiziki ve kimyevi değişimler meydana gelmektedir" dedi.

Kızartmalık yağlarda sıcaklığın etkisiyle trans yağ asidi oluştuğunu anlatan Ahmed Kayacıer, "Bu yağ asitleri, kötü kolestrolü arttırarak kalp damar hastalığı riskini yükseltmektedir. Bazı çalışmalar, yağın kızarması sırasında ortaya çıkan oksidasyon ürünlerinin kanserojen etkili olduğunu ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.