Kanser Neden Nüks Eder?
Nüks, kanserin bulgu ve belirtilerinin tekrar ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Over (yumurtalık) kanseri genellikle ilk uygulanan birinci basamak kemoterapiye duyarlıdır ve hastaların çoğunda tam remisyon (gerileme) görülür. Ne yazık ki, over kanseri hücreleri vücutta bulunmaya devam ederler, fakat tesbit edilemezler ve birçok hastada sonuçta ilk tedaviden aylar veya yıllar sonra nüks görülür.
Tedavinin Amacı Nedir? (Şifa mı Yoksa Semptomların Kontrolü mü?)
Tam şifa mümkün olamayabileceğinden, nükseden kanserlerde asıl amaç hastalığı stabil hale getirerek, ilerlemesini yavaşlatarak ve tedavi ile ilişkili yan etkileri en aza indirerek sağkalımı uzatmaktır. Bu kolay birşey değildir. Kemoterapi alamayacak kadar hasta olan kişilerde yapılacak en iyi şey belirtiler için destekleyici tedavi sağlamak ve tatminkar bir yaşam kalitesinin devamını sağlama konusunda yardımcı olmak olabilir.
Kemoterapi Tedavisi Günlük Aktivitelerimi Etkileyecek mi? Tedavi Sırasında Çalışabilecek miyim?
Kemoterapi sırasında hastaların çoğu iş de dahil olmak üzere, sevdikleri ve gerekli olan işleri yapmaya devam edebilirler. Tedavinizi işinizi ve diğer aktivitelerinizi en az düzeyde etkilemesi için günün geç saatlerine planlamaya çalışın. Kırmızı kan hücrelerinizin sayısındaki azalmaların sizin kendinizi yorgun hissetmenize yol açabileceğini unutmayın ve bol bol dinlenin.
Tedavi Cinsel Ve Duygusal Yaşamımı Etkileyecek mi?
Kanser hastası olmaktan ve kemoterapi almaktan kaynaklanan fiziksel ve duygusal stres cinsel istekte azalma ya da kaygı, öfke, korku veya depresyon hislerinde artmaya yol açabilir. Kemoterapi genellikle empotans, cinsel istekte azalma veya depresyon gibi cinsel ve duygusal yaşamla ilgili yan etkilerle ilişkili değildir. Bu duygularla başa çıkabilmenizde yardımcı olabilecek, doktorunuz ve sizinle ilgili sağlık personeli, bu konuda profesyonel danışmanlık sağlayan kişiler, aile üyeleriniz ve kanser destek grupları gibi birçok destek kaynağı vardır.
Kemoterapi için hazırlanırken, tedavinizle ilgili kararlar verilirken aktif bir rol oynamanız önemlidir. Varolan tüm seçeneklerle ilgili olarak doktorunuzla konuşun ve düşünülen farklı tedavilerle ilgili sorularınız varsa sorun. Bu sürecin içerisinde yer almak sağlığınızın kendi kontrolünüz altında olduğunu hissetmeniz, çaresizlik ve depresyon duygularının üstesinden gelmeniz konusunda yardımcı olacaktır.
Tedavide Benim Rolüm Nedir?
Sorular sorun. Sorularınızın ve endişelerinizin bir listesini yapın ve bunu randevunuza giderken yanınızda götürün.
Tedaviye başlamadan önce, varolan tüm seçenekleri doktorunuzla konuşun ve düşünülen farklı tedaviler ile ilgili sorularınız varsa sorun. Eğer denemek istediğiniz bir tedavi varsa bunu doktorunuza sormaktan korkmayın. .
Sorularınıza verilen cevapları yazın veya doktora konuşmayı teybe kaydedip kaydedemeyeceğinizi sorun. Bazı hastalar, doktorun söylediklerini hatırlamada yardımcı olmaları ve duygusal destek sağlamaları için aileden birisinin veya bir arkadaşlarının tedavi ziyaretlerinde kendilerine eşlik etmesini isterler.
Eğer tıbbi terimler gözünüzü korkutuyorsa, doktorunuzdan basit bir dille cevap vermesini veya çizerek ya da şekillerle anlatmasını isteyin.
Doktorunuz veya ilgili sağlık personeli size evdeki bakımınızla ilgili talimatlar vermişse, sağlık kurumundan ya da muayenehaneden ayrılmadan önce bunları anlamış olduğunuzdan emin olun, böylece bu talimatları doğru bir biçimde yerine getirebilirsiniz.
Kendinizi eğitin. Hastalığınız ve aldığınız tedaviler ile ilgili olarak ögrenebildiğiniz kadar (ya da istediğiniz kadar) çok şey öğrenin. Başlangıç için doktorunuz veya ilgili sağlık personeli size temel eğitim malzemesini sağlayabilmelidir.
Doktorunuzu bilgilendirin. Hasta ile doktoru arasındaki güven önemlidir. Tedavinizi sizin denetiminiz altına almanın yollarından birisi, durumunuz ve evdeki gelişmeler hakkında doktorunuzu devamlı bilgilendirmektir.
Eğer tedavi sırasında yan etkiler veya başka problemler ortaya çıkarsa, bunları anlatırken olabildiğince tam ve doğru olarak anlatın.
Belirli semptomları veya yan etkileri anlatırken ya da bunlar hakkında öneri isterken sıkılmayın veya gözünüz korkmasın. Hiçbir soru ya da endişe önemsiz ya da saçma değildir.
Semptomlarınız veya yan etkiler hakkında hiçbir şeyi kesinlikle saklamayın. Semptomlarınızda küçük gibi görünen bir değişiklik doktorunuza durumunuz hakkında değerli bilgiler verebilir. Ayrıca ciddi olduğunu düşünerek korktuğunuz birşey küçük ve kolaylıkla halledilecek birşey olabilir.
Devamlı veya anormal herhangi bir yan etki olursa hemen doktorunuzu veya ilgili sağlık personelini arayın.
Kendinize İyi Bakın!
Tedavinizi kendi denetiminiz altına almak, kendi sağlık ve refahınızın savunucusu olmanız anlamına gelmektedir. Uygun beslenme ve diyeti, düzenli egzersizi (eğer doktorunuz izin verirse) ve tedavinize karşı pozitif bir tutumu içeren olabildiğince sağlıklı bir yaşam stilini benimsemek iyileşme yolunda size çok yardımcı olabilir.
İyi beslenme. Tedavi sırasında iyi beslenen hastalar yan etkileri daha iyi tolere edebilir ve enfeksiyonlarla daha etkili mücadele edebilirler. Iyi beslenme, vücudunuzun kansere rağmen uygun biçimde çalışması için gereksinim duyduğu tüm besin öğelerini içeren dengeli bir diyeti benimsemek anlamına gelmektedir.
Bu ayrıca uygun kiloyu korumak, kasları, hayati organları, cildi ve saçı tamir etmek ve yeniden yapmak için yeterli proteinin sağlanmasına yetecek kadar kalorinin tüketilmesi anlamına da gelmektedir. Doktorunuzla veya yetkili bir diyetisyenle sizin için uygun bir beslenme planı oluşturmak üzere görüşün.
Egzersiz ve kanser. Düzenli egzersizin sağlığa birçok yararının olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak geleneksel olarak kanser hastalarına egzersizden kaçınmaları söylenmiştir. Artık durum böyle değildir. Egzersiz aslında kanser hastalarına enerjiyi koruma konusunda yardımcı olabilir, çünkü egzersiz vücudun fiziksel aktiviteye karşı toleransını arttırmaktadır. Eğer egzersiz yapmanıza izin verilmişse, doktorunuz sizin için uygun bir egzersiz planı oluşturmak konusunda yardımcı olabilir.
Tedavinize güvenin. Bazı kanser hastaları, tedavilerine güvenmelerinin ve ona karşı pozitif bir tavır içerisinde olmalarının iyileşmelerine yardımcı olduğunu iddia etmişlerdir. Aslında birçok doktor, eğer hastalar güvendikleri bir tedaviyi seçerlerse iyi olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ileri sürmektedir.
Halen sizin için uygun birçok etkin tedavi seçeneği vardır ve birçok ümit vadeden seçenek araştırılmaktadır.
Tedaviye başlamadan önce hastalığınızın yanıtının ne olacağını bilemezsiniz.
Mücadelenizin henüz bitmediğini unutmayın!
Ne kadar pozitif olursanız hastalığı yenme şansınız o kadar yüksek olacaktır.
SORULARLA KANSER
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder